Üst katta oturup "Ah aşık olmak ne zor", "vah istanbul ne güzel" derken bir yandan da bu dönem çalışacağım Galata ve Haliç kıyılarından nasıl en fazla rant elde edebileceğimi düşünüyordum. O anda arkadaki gırand pirınsıs dikkatimi çekti. Yanından geçen takayı yutacak gibi görünüyordu. Düşündüm de o takada ben de olabilirdim..
Ölçekten ürktüm, bir kul olarak küçüklüğümü tekrar hatırladım. Bu kallaviyet beni aşıyordu.. Ben iyisi mi paragrafın başına döneydim.
