Bir dershane sloganı gibi "Başarıya giden yol"

Bu bir başarı grafiği. UCLA'in spor merkezinin girişinde yer alıyor. Az buz spor yapmış, rekabeti tatmış biraz da olsa başarı üstüne düşünmüş bir aklı şaşırtacak bir basamak yok. Yalnız bu ayan beyanlıktan hoşlandım, utanmadım postladım.

Echo park civarları

Meksika mahallesinden hakiki mural.

Bir reklam

Petrolün bittiği yerde ne başlar?

2007'de Suudi Arabistan'da Kral Abdulaziz Kültür Sanat Merkezi için açılan yarışmayı kazanan Norveçli mimarlık ofisi Snøhetta'nın yapıyı çevreleyen peyzaj planı heyecan verici. Bana tükenen 'petrol rezervlerinin resmi' gibi geldi. Yapının kendisi de zaten dünya petrol devi Saudi Aramco'ca petrole atfen yaptırılıyor.

Kim bu grafitadamlar?




















yer: silver lake

Salçalısı, çeliğin paslısı

Peyzaj mimarlığı paslanmış çeliği, paslanmış çelik peyzaj mimarlığını seviyor!
Son yıllarda dış mekan projelerinde sıkça rastladığımız Cor-ten steel adıyla geçen çelik malzeme sanatçıların işlerinde özellikle de heykellerde oldukça kullandıkları bir malzeme. Görüntüsü manidar, bakımı ise çok kolay olan daha doğrusu bakıma ihtiyaç duymayan paslanmış çelikle ilk karşılaşmam Hamburger Bahnhof'da Richard Serra'nın çalışmasıyla olmuştu. Amerikalı heykeltraş Serra kamusal alan çalışmalarıyla ortamlarda ismi geçen bir sanatçı. Özellikle büyük çelik yerleştirmeleri modern sanat müzelerinin -hele bir de dış mekanları "birşey" söylüyorsa- ilgi alanında.

Richard'la daha sonra Lousiana Museum'da bahçede karşılaştık, birbirimizi hatırlamıştık. O'na ileride yapacağım büyük bütçeli ve çok ciddi projelerde kendisine teklif götüreceğimi söylediğimde bundan mutluluk duyacağını belirtti. Serra'yla geçtiğimiz günlerde BCAM'de tekrar karşılaştık. Bu seferki çalışması da paslıydı, bir yandan da kallavi ve akışkan. Yalnız biraz yaşlanmış, ömrü yeterse onu Türkiye'ye getireceğim Ahmet San'dan önce.


Bir daha

Prens

Vegas`tan bahsederken otellerin ismiyle konuşmak işin raconu. Tüm sosyal hayat otellerin gösterileri ve kumarhaneleri üzerine kurulu olduğu için onlar birer `kentli`. Strip üzerinde sıralanan gösteriş yarışındaki her yapı içerisinde kumar oyunlarından fazlasını barındırıyor. Ücretli ücretsiz şovlarıyla hepsi birer `kültür merkezi`. Wynn yapısal olarak aralarında en beğendiğimizdi. Buna rağmen en son ziyaret olduğumuz oldu. Tüm ucuz tarihi atfı gördükten sonra iç mekanda harikalar ummayarak gittik. Yine de sahanlığına girer girmez farklı birşeylerle karşılaşacağımıza dair sinyaller oldukça fazlaydı.

Uzatmadan, masalsı bir gösteriyi tesadüfen izleme şansımız oldu. Aydınlatması ve çağlayan suyuyla bizi kendini çeken iç bahçede aydınlatma tasarımının nelere kadir oldugunu düşünürken aniden dev bir kurbağa çıktı ortaya, hem de Louis Armstrong sesiyle, what a wonderful world`u söylemeye başladı. Gerçekten inanılamadı. İşte görseli işte videosu.
not: Ölçek hesabıyla kurbağanın bir eli insan başı büyüklüğünde.

Anılar

Tatilya vardı, çok küçük değildim ilk açıldığında ama yine de beni heyecanlandırırdı. Lisede sulu kaydıraklara binmek için otobüs kaldırdığımız bile olmuştu. Akmar yerine bu tip eğlenceleri benimseyen bir arkadaş grubu içinde bulunmuştum.


















Tatilya artık Beylikdüzü dolaylarında yok. En son işletmenin Kuzey Irak`a taşınacağını okumuştum, sonrasında akibetinin ne olduğuna dair bir bilgiye ulaşamadım. Kendisi bir İtalyan mimarisi canlandırması olan Bellagio Oteli`nin içerisindeki botanik bahçesinde yer alan konuşan ağaç anılarımı depreştirdi. Zamanında benim için son teknoloji ürünü olan bu `tasarım`dan artık utanıyordum. Gel gör ki yeni nesil bebelerin olaya benim kadar duygusal yaklaşmıyor olmalarına şaşırdım.

Fidanlık of Los Angeles


Vegas hakkında doluyum, söylemek istediğim onlarca şey var. Ama öncelikle içimde kalan başka bir şeyi açıga vurmalıyım; burada gerekli bahçevan bilgisinden kendimi yoksun hissediyorum. Yarı tropikal iklim, kısmen de akdeniz iklimine sahip bu şehirde okaliptus, agapanthus ve palmiye dışında hiçbir yeşillemeyi tayin edemiyorum. Kendimi en yakın fidanlığa kapatıp günah çıkartmak istiyorum.

İşin şakası üstte, etkilendiğim görseli ise yanda.

kumarkitera.roulette.com


Kumardan bahis acilmisken 0 ve 00 dahil olmak uzere 38 sayidan olusan rulette en populer numaranin 17 oldugu gerekli ortamlarda bilinen bir durummus. bunun 2 sebebi varmis. birincisi tablada en ortadaki sayi olmasi ikincisi ise james bond un filmlerde uzerine en cok oynadigi ve asla kaymetmedigi sayi olmasiymis.

Kumarkitera


Varını yoğunu kumarda kaybedenleri biliriz, bir gecede kumardan servet yapanları ise daha iyi biliriz. Tüm bu birikimle kumarlı gecelere hızlı bri dlaış yaptık. Blackjack senin rulet benim şeklinde c ve ben kendimizi casinolarda yuvarlanırken bulduk. İlk gece 10’u 35’e katladığımızda bu işi kıvıracağımıza inandık. İşler beklediğimiz gibi gitmedi. Ertesi gün c hasılatın yarısını rulette benden habersiz kaybetti. Onun ertesi gün de ikimiz beraber battık. Yandaki görsel elimizde kalan bozuklukları tutarken pozladığımız bir kız. Toplam zarar: 50$

Bitişik nizam gökdelen

Kadını makyajsız, boyasız, doğayı ellenmemiş, saf sevenlerdenseniz Las Vegas size gelmez. Burası ayarsız insan elinin değdiği en boyalı, işlenmiş yer. Kendi içinde dünyadan canlandırmalar barındırıyor. Kısa zamanda şimdiye dek görmesi nasip olunmayan İtalya’nın Venedik’i, Roması, Milano’su, Amerika’nın New York’unu 200 metrede fotoğraflamak mümkün. Bunlardan biri de Manhattan. Filmlerden, kartpostallardan gökdelenleriyle bildiğimiz Manhattan’ı ben bir de çatı bahçelerinden tanırım. ‘Yerden çaldığını yukarı taşımak’ fikrine kısmen dokunan çatı bahçesi fikri Manhattan’da oldukça popüler. Buna başka bir postta yer vermek isterim. Las Vegas’ın Manhattan’ında bir çarpıklık dikkatimi çekti. Bir bütünlük sergiliyorlar.

‘’There is no last bus in Vegas man’’

''Türkiye çöl olmasın'' sloganını çabuk unuttuk. Hepimiz her yıl kaç metreküp toprağı erozyona kurban verdiğimizi ezbere biliyorduk o sıralar. Bu slogana Las Vegas’ta serbest çağrışımla ulaştım. Çölde olmanın ne demek olabileceğini, kum fırtınalarını ve dostlardan dinlediğim Mısır deneyimlerini düşünerek klimalı otobüste otururken hayal ettim. Los Angeles’dan bir otobüs dolusu Çinli kardeşimizle yaptığımız 5 saatlik yolculuk sona erdiğinde durum netleşti. Orası kuru sıcaktı. Tam saçlarıma layık.

Bahsetmeye değer mevzu bu değil, ''havaların nasıl olduğunu konuşmak'' genlerimde olsa da bunu telefonda yapmayı tercih ederim. Las Vegas’tan öğrenmeye gittiğimiz gezide şaşkın turist gözüyle ben ve c kısmen mimari ve p. mimari gözlerle kenti deneyimlemeye, sorular sormaya ve ilk gözlemlerimizi birbirimize aktarıp beyin fırtınalarıyla dolu sohbetler etmeye-yapmaya hevesleniyorduk. Motele dönen son otobüsün saatini bilmek bunun bir parçasıydı. Stand-up kıvamında yolculuklar geçirten 2 katlı otobüslerin şoförlerinden iyi giyimli olan birine son otobüsün saatini sorduk. 3buçuk günlük gezimizin ilk hazır cevabı başlıktaydı.

Sevdiğim kitaplar 1

Biz bunu Santa Monica'da Henessey Ingalls'da gördük ve hemen pozladık. İçeriği de kapağı kadar yenilikçi. Ünlü tasarımcıların projelerinden derlenmiş bir seçki daha. Hemen amazonduk.

Getty

Müzesi’ni 5 senedir sevmek zorundaydım. En iyi örnekler arasında defalarca önüme sunulmuş bir projeydi. Sevmek zorundaydım çünkü onu slaytlarından aklımıza kazımıştık. 16-18. yy sanatından zırnık anlamasak ta sınıfça sahiplenmiştik. O’nu dün gördüm, 24. yaş günümde. Hakan Şükür’ü gördüğümde heyecanlandığım kadar heyecanlandım. Tam olarak emin değilim nasıl bir his olduğundan. Olin Partners Richard Meier’ın tasarladığı müze yerleşkesine hazırladığı peyzaj projesiyle 2003 ASLA ödülünü kazanmıştı. Philladelphia orijinli peyzaj mimarlığı ve kentsel tasarım ofisi oldukça geniş bir ekiple çalışıyor ve geçtiğimiz yıllarda yine ASLA tarafından en iyi peyzaj mimarlığı ofisi ödülüne layık görüldüler. Getty’nin peyzaj tasarımı vejetasyona veya mekan tasarımına aşina olanların dışında tüm ziyaretçilere gerçek anlamda bir ‘deneyim’ sunuyor. Peki ama nasıl? Çok da şaşırtıcı olmayan ‘farklı mekan hissi yaratma amacıyla’.

Bunu da farklı duyulara hitap ederek yapmayı amaçlamış Olinler. Hani 5 duyu organı vardır ya onun gibi. Farklı kotlardaki mekan dizilerini rehber eşliğinde dolaştık. Teknik bilgilerle dolu, doyurucu bir gezinti oldu bizim için. Akan suyun hışıltısından ot kokularına, paslanmış çelikten kireç taşına, sukkulent bitkilerden drenaja dek gerçek bir mesleki haz yaşadım. Minnettarım. Bu hazza hemen ardından ziyare eylediğimiz case study houselar hallice dahil.