Tokyo, tüm alt ve üst yapı sistemleriyle metropollerin örnek aldığı bir kent. Bu sistemler bütününde kentsel dokunun yoğunluğundan kaynaklanan bir açık alanlar sisteminden yoksun. Kişi başına düşen yeşil alan oranı 29,1 m2 olan New York, 26,9 m2 olan Londra gibi megapollere kıyasla Tokyo, 5,2 m2 oranıyla oldukça gerilerde kalıyor. Tokyo Piknik Kulübü (Tokyo Picnic Club) kentteki bu açık alan sıkıntısını dile getiren, konuyla ilgili projeler geliştiren bir grup. Mimar Hiroshi Ota, kentsel tasarımcı Kaori Ito ve müze yöneticisi Tomaharu Matsuda tarafından kurulan grup bugün peyzaj mimarları, tasarımcılar, grafik tasarımcıları, fotoğrafçılar, küratörlerden oluşan geniş bir topluluğu kapsıyor. Pikniği Tokyo`nun güncel koşullarında tekrar tanımlama amacıyla bir araya gelen grup üyeleri, menü hazırlamaktan etkinlik ürünleri tasarımına, yeşil alan koşullarını iyileştirmekten park yönetim sistemlerinin analizine ve peyzaj kalitesini irdelemeye uzanan projeler üretiyor, etkinlik ve sergiler düzenliyorlar.
2003`de peyzaj mimarı Hajime Ishikawa ile beraber kentsel açık alan sistemlerini değerlendirme amaçlı yaptıkları analizler sonrası Tokyo`nun diğer metropollere göre düşük olan kişi başına düşen yeşil alan oranının yanı sıra var olanların da kamuya açıklık konusunda problemleri olduğunu tespit eden grup, “Piknik Hakkı” (Picnic Right) sloganıyla tüm Tokyoluların açık alan kullanım hakkı olduğunu savunuyor. Grubun çalışmalarını sıradan bir organizasyondan farklılaştıran faktörse etkinliklerin birer peyzaj projesi gibi ele alınması; analizlerin yapılması, istatistiklerin çıkartılması ve ardından alana yönelik önerilerin geliştirilmesi. Açık alan kullanımının önemine dikkat çeken protesto niteliğinde piknik etkinlikleri ise tüm bu sürecin ardından gelmekte. “Kendi pikniğini düşün” (think for your own picnic) ya da “pikniği savun” (fight for the picnic) gibi sloganları ve hazırladıkları 15 maddeli manifestolarıyla aktivist grubun çalışmaları Tokyolular tarafından ilgi görüyor. Temel bir rekreatif etkinlik olarak pikniğin kentsel yeşil alanlar sistemindeki sıkıntıyı dile getirmek ve farkındalığı artırmak için bir araca dönüştürülmesi, iletişimin ve verilmek istenen mesajın toplumsal anlamda etkinliğiyle sonuçlanıyor.
0 yorum:
Yorum Gönder