Getty

Müzesi’ni 5 senedir sevmek zorundaydım. En iyi örnekler arasında defalarca önüme sunulmuş bir projeydi. Sevmek zorundaydım çünkü onu slaytlarından aklımıza kazımıştık. 16-18. yy sanatından zırnık anlamasak ta sınıfça sahiplenmiştik. O’nu dün gördüm, 24. yaş günümde. Hakan Şükür’ü gördüğümde heyecanlandığım kadar heyecanlandım. Tam olarak emin değilim nasıl bir his olduğundan. Olin Partners Richard Meier’ın tasarladığı müze yerleşkesine hazırladığı peyzaj projesiyle 2003 ASLA ödülünü kazanmıştı. Philladelphia orijinli peyzaj mimarlığı ve kentsel tasarım ofisi oldukça geniş bir ekiple çalışıyor ve geçtiğimiz yıllarda yine ASLA tarafından en iyi peyzaj mimarlığı ofisi ödülüne layık görüldüler. Getty’nin peyzaj tasarımı vejetasyona veya mekan tasarımına aşina olanların dışında tüm ziyaretçilere gerçek anlamda bir ‘deneyim’ sunuyor. Peki ama nasıl? Çok da şaşırtıcı olmayan ‘farklı mekan hissi yaratma amacıyla’.

Bunu da farklı duyulara hitap ederek yapmayı amaçlamış Olinler. Hani 5 duyu organı vardır ya onun gibi. Farklı kotlardaki mekan dizilerini rehber eşliğinde dolaştık. Teknik bilgilerle dolu, doyurucu bir gezinti oldu bizim için. Akan suyun hışıltısından ot kokularına, paslanmış çelikten kireç taşına, sukkulent bitkilerden drenaja dek gerçek bir mesleki haz yaşadım. Minnettarım. Bu hazza hemen ardından ziyare eylediğimiz case study houselar hallice dahil.

0 yorum: